ANASAYFA

FORUM

UNUTULMAYANLAR

ZİYARETCİLER

AİLE

SERBEST KÜRSÜ

MEZHEP

İSLAMİ KONULAR

KLİP / MUZİK

RESİMLER


   
  FECR - Kur`an iklimine özlem..
  13- KUR'AN'DA ALLAH'IN ELÇİLERİ
 

13- KUR'AN'DA ALLAH'IN ELÇİLERİ

Allah Teâlâ Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme şöyle demiştir:

“Seni in­sanlara resul olarak gönderdik, şahit olarak Allah yeter." (Nisa 4/79)

Arapça’da bir sözü ve elçiliği yüklenen ki­şiye resul denir[1]. Bir fıkıh terimi ola­rak resul, işe kendini karıştırmadan birinin sözünü bir başkasına ulaş­tırmakla görevli kişidir[2]. Dini te­rim olarak da Allah'ın hüküm­lerini halka ulaştır­mak üzere görevlendirdiği insana resul denir[3]. Bunun Türkçe karşılığı elçidir.

a- Görevleri

Allah Teâlâ elçilerinin görevini üç şekilde belir­lemiştir:

1) Emri yerine ulaştırma (tebliğ): Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Elçilere apaçık tebliğden başka ne düşer?"  (Nahl 16/35)

"Ey Elçi! Rabbinden sana indirileni tebliğ et, eğer bunu yapmazsan onun elçili­ğini yapmamış olursun"  (Maide 5/67)

2) Emri açıklama (beyân):

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إِلَّا بِلِسَانِ قَوْمِهِ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ فَيُضِلُّ اللَّهُ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (4)

4-"Biz ne elçi gönderdiysek sadece kendi halkı­nın diliyle gönderdik ki, onlara açık açık an­latsın. Allah dileyeni/dilediğini sapıklıkta bırakır ve dileyeni/dilediğini de doğru yola çıkarır; güçlü olan, Hakim olan O’dur.  "  (İbrahim 14/4)

وَمَا أَنزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ إِلَّا لِتُبَيِّنَ لَهُمْ الَّذِي اخْتَلَفُوا فِيهِ وَهُدًى وَرَحْمَةً لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ (64)

64-"Biz Kitap'ı sana, başka değil, sadece ayrılığa düştük­leri şeyi onlara açıklayasın ve bir de inanan kimselere yol gösterici ve rahmet olsun diye indir­dik." (Nahl 16/64)

 

3) Müjdeleme ve uyarma:

Bu konuda şöyle buyruluyor:

وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ فَمَنْ آمَنَ وَأَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

48- "Biz  elçileri, başka değil, sadece müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim inanır ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur  ve onlar üzülmeye­ceklerdir."  (En'am 6/48)

"Biz seni bütün insanlara sadece bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak göndermişizdir." (Sebe 34/28)

b- Elçinin yetkisiz olduğu durumlar:

1)      Elçinin koruma görevi yoktur.

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Eğer yüz çevireceklerse çevirsinler, biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana düşen sadece tebliğdir." (Şura 42/48)

2)      Elçinin vekillik görevi yoktur.

Ne halka karşı Allah'ın vekilliğini, ne de Allah'a karşı hal­kın vekilli­ğini yapar.

Vekilimiz Allah şöyle buyurur:

"Allah dile­seydi şirke düşmezlerdi. Biz seni onların üzerinde bir koruyucu yapmadık. Sen onların üzerinde bir vekil de değilsin." (En'am 6/107)

 "Sen sadece bir uyarıcısın. Her şeye vekil olan Allah'tır."  (Hud 11/12)

3)      Elçi kimseyi yola getiremez.

Bizi yoluna kabul eden Rabbimiz şöyle buyurur:

إِنَّكَ لَا تَهْدِي مَنْ أَحْبَبْتَ وَلَكِنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ (56)

56-Sen, sevdiğini doğru yola getiremezsin, ama Allah, dilediğini doğru yola getirir. Doğru yola girecekleri en iyi o bilir."  (Kasas 28/56)

Elçi sadece doğru yolu gösterir: Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Kuşkusuz sen kesinkes doğru yolu göste­rir­sin."  (Şura 42/52)

4) Elçi baskı yapamaz.

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

فَذَكِّرْ إِنَّمَا أَنْتَ مُذَكِّرٌ (21) لَسْتَ عَلَيْهِمْ بِمُسَيْطِرٍ (22)   

21-"Sen öğüt ver! Esasen sen sadece bir öğütçü­sün.

22-Sen onların tepesine dikilecek değilsin."  (Ğaşiye 88/21-22)

4)      Elçi kalpten geçen­i bilmez.

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

وَمِمَّنْ حَوْلَكُمْ مِنْ الْأَعْرَابِ مُنَافِقُونَ وَمِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ مَرَدُوا عَلَى النِّفَاقِ لَا تَعْلَمُهُمْ نَحْنُ نَعْلَمُهُمْ سَنُعَذِّبُهُمْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ يُرَدُّونَ إِلَى عَذَابٍ عَظِيمٍ (101)

101-"Çevrenizdeki kimi çöl Arapları münafıktır. Medine halkından da münafıklığa iyice alışmış olanlar vardır. Sen onları bilmezsin, onları biz bili­riz. Onlara iki defa azap ede­ceğiz; sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir." (Tevbe 9/101)

"Münafıkları gördüğün zaman kalıpları ho­şuna gider. Konuşurlarsa sözlerini dinler­sin. Onlar da­yalı odunlara ben­zerler. Her gürültüyü kendilerine karşı sanırlar. İşte düşman onlardır. Onlardan sa­kın. Allah onları kah­retsin, nasıl dön­dürülüyorlar."  (Münafikûn 63/4)

5)      Elçi gaybı bilmez,

O sadece Allah'ın ken­dine vahyettiği şeyleri bilir.

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

قُلْ لَا أَقُولُ لَكُمْ عِندِي خَزَائِنُ اللَّهِ وَلَا أَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلَا أَقُولُ لَكُمْ إِنِّي مَلَكٌ إِنْ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَى إِلَيَّ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْأَعْمَى وَالْبَصِيرُ أَفَلَا تَتَفَكَّرُونَ (50)

50-"De ki: "Ben size, Allah'ın ha­zineleri yanım­dadır, demiyorum. Gaybı da bilmem. Size, "İşte ben bir meleğim." de demiyorum. Ben bana vah­yolu­nandan başkasına uymam." De ki: "Görenle görmeyen bir olur mu? Hiç zihninizi yormaz mısı­nız?" (En'am 6/50)

 

"De ki: "Eğer gaybı bilseydim, daha çok iyi­lik yapmak isterdim ve bana kötülük de gelmezdi. Ben, inanan kesim için bir uyarıcı ve bir müjdeciden başka bir şey değilim." (Araf 7/188)

Peygamberler bu durumda ise ya diğer insanlar ne durumda olur?  


                                                              Sonraki sayfa»»

[1]- Rağıb el-İsfahânî, el- Müfredât, s.353, RSL maddesi.

[2]- Mecelle m. 1450. (Risalet, bir kimse tasarrufta dahli olmaksızın bir kimesnenin sözünü diğere tebliğ etmektir.

Ol kimseye resul ve ol kimesneye mürsil ve diğerine mürselun ileyh denir.)

[3]- Eş-Şerîf Ali b. Muhammed el-Cürcânî, et-Tarifât, tarih ve yer yok, s.110.

 
 
  Bugün 46 ziyaretçi bizimle..  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden