ANASAYFA

FORUM

UNUTULMAYANLAR

ZİYARETCİLER

AİLE

SERBEST KÜRSÜ

MEZHEP

İSLAMİ KONULAR

KLİP / MUZİK

RESİMLER


   
  FECR - Kur`an iklimine özlem..
  2 - ÖLÜDEN YARDIM İSTEME*
 

2 - ÖLÜDEN YARDIM İSTEME*

MÜRİT- Şu hadisi kabul etme­diğini söylemiş­sin:

“İşlerinizde ne yapacağınızı şa­şırdığınızda kabirlerdeki ölülerden yardım is­teyiniz[1].”

Bunun nesine karşı çıkıyorsu­n? Kabirlerdeki ölü­den yardım is­temek ondan ibret almak demektir.

BAYINDIR - Öyleyse neden ölüler­den ibret alın, denmiyor da onlardan yardım is­teyin deniyor?

Hadis diye uydurul­muş o sö­zün Arapça’sında “festeiynu” istiânede bulunun, emri geçer. Halbuki Fatiha sure­sinde "Yalnız senden istiânede bu­lunuruz." yani yar­dım is­teriz an­lamında  iy­yâke nestaîn,” âyeti var­dır. Bu âyet, yardımı  tek bir yer­den, yani yalnız Allah’tan istememizi emreder. Hadis dediğiniz yukarıdaki sözle bu âyet açıkça  çatışmıyor mu?

Fatiha'yı her namazda okuyup bu anlamı hep zih­nimizde diri tutmamızın bir sebebi yok mu­dur?

Yukarıdaki sözü Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem söyledi diye iftira edenlerin yanında yer almak size ağır gelmiyor mu? Hiç düşünmez misiniz, temel görevi Kur'an'ı anlatmak olan Hz. Muhammed'in Kur'an'a aykırı bir sözü olur mu? Sonra bu sözü ondan duyan yok. Onunla birlikte ya da ondan sonra yaşayanlardan böyle bir söz söylemiş olan yok. Bunu nakletmiş sahih bir hadis kitabı da yok. Bunların hiç biri yok.

Bunu size duyuralı çok oldu ama bu konuda siz de bir şey bulamadınız. Çünkü olmayan şey bulunamaz.

MÜRİT- Aclûnî'nin Keşf'ül-Hafâ adlı kita­bında var ya. Onun kitabında olması bizim için yeterlidir. Aclûnî büyük bir hadis alimidir. O da İbn-i Kemâl'in el-Erbaîn'inden almış.

BAYINDIR- Aclûnî o kitabı, halk ara­sında hadis diye bilinen sözlerin doğrusu ile asılsız ola­nını ayırmak için yazmıştır. Bu sebeple o kitapta çok sayıda uydurma ha­dis vardır. Aclûnî, kitabının başında Hafız ibn-i Hacer'in şu sözünü nakleder:

"Aslı olmayan hadisi kim naklederse   Buhârî'nin rivayet ettiği, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin şu sözü­nün kap­samına girer: "Kim benden söylemediğim bir şeyi naklederse cehennemde oturacağı yere hazırlansın[2]".

Aclûnî, kitabına aldığı hadislerin kaynaklarını verir. Bu sözle ilgili olarak sadece "İbn-i Kemal Paşa'nın el-Erbaîn'inde böyle geçmiştir." der. İbn-i Kemal'in el-Erbaîn'ine baktığı­mızda da hadis diye söylediği o söz için hiçbir kaynak gös­termediğini görürüz[3]. Yavuz Sultan Selim'in Şeyhülislam'ı İbn-i Kemâl, Hz. Peygamberi görmüş olamayacağına göre, aslı astarı olmayan bu söze hadis diyenlerin "cehennemde oturacakları yere ha­zır­lanmaları" gerekir.

MÜRİT - Yaşayan bir insandan yardım is­temi­yor mu­yuz? Bir veli ölünce ruhu, kı­nından çıkmış kılınç gibi olur[4] ve daha çok yar­dım yapma imkanı elde eder. Bunlar birçok tasarruf­ta bulunur­lar.

BAYINDIR - Yaşayan insandan yardım isteme  konusuna biraz sonra geleceğiz[5]. Ama veli ölünce ruhunun kınından çıkmış kılınç gibi olduğunun Kur’an’dan ve sünnetten bir daya­nağı var mı­dır? Hz. Muhammed de öl­müş­tür. Onu hatırladığımızda ve kabrini ziya­ret etti­ği­mizde ona salat ve se­lam getiririz. Yani Allah’ın bereketi ve ebedi mutluluk içinde ol­sun, deriz.  Böylece  Allah’tan, Peygam­beri­mize olan ikra­mını daha da artırmasını isteriz. Ama hiçbir du­amızda ondan bir şey is­temeyiz. Çünkü o zaman Hıristiyanların Hz. İsa’ya yaptı­ğını biz Hz. Muhammed'e yap­mış oluruz ki; bu, yoldan çıkmaktan başka bir şey ol­maz.

Ölmüş bir velinin daha çok tasarrufta bulun­du­ğunu, yani daha çok iş çevirebildiğini ifade etti­niz. Bu konuda dayanağınız ne­dir?

MÜRİT- Bir veli ölünce ruhunun kı­nından çık­mış kılınç gibi olduğunu söyleyen büyük alimler var.

BAYINDIR - Ama her şeyi bilen Allah’ın Kita­bı açıkça bunun böyle olmadığını söylüyor.

اَللَّهُ يَتَوَفَّى اْلاَنْفُسَ حِينَ مَوْتِهَا وَالَّتِي لَمْ تَمُتْ فِي مَنَامِهَا فَيُمْسِكُ الَّتِي قَضٰى عَلَيْهَا الْمَوْتَ وَيُرْسِلُ اْلاُخْرۤى اِلۤى اَجَلٍ مُسَمًّى اِنَّ فِي ذٰلِكَ  َلاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ (42)

42- Allah ölüm esnasında ruhları alır, ölmeyen­le­rinkini de uykuda alır. Ölümüne hükmettiğini tutar, ötekileri belli bir vakte kadar salıverirDoğrusu bunda düşünen kimseler için dersler vardır.. (Zümer 39/42)

Buna göre Allah, ölüle­rin ruhunu dünya ile ahi­ret arası bir yerde, berzah ale­minde tutmaktadır.

 Allah Teâlâ, kabirdekilerle ilgili olarak şöyle buyurur:

وَمَا يَسْتَوِي الْأَحْيَاءُ وَلَا الْأَمْوَاتُ إِنَّ اللَّهَ يُسْمِعُ مَنْ يَشَاءُ وَمَا أَنْتَ بِمُسْمِعٍ مَنْ فِي الْقُبُورِ (22)

22- Dirilerle ölüler bir olmaz. Şüphesiz Allah di­le­diğine işit­tirir. Ama sen kabirdekilere bir şey işitti­remezsin. (Fatır 35/22)

Hz. İsa aleyhisselamın ahirette yapacağı şu ko­nuşmayı veren âyeti dü­şünmek ge­rekir.

“ ... İçlerinde bulunduğum sü­rece onları gö­zeti­yordum. Beni vefat ettirince artık onlar üze­rine gö­zetle­yici yalnız sen oldun. Sen her şeyi görüp gözetirsin. (Mâide 5/117)

Büyük Peygamber Hz. İsa ölünce ümme­tinden habersiz olu­yorsa, ölen veli­nin ruhu nasıl kı­nından çıkmış kılınç gibi olabilir?

Herhalde şu âyet, konuya nokta koyacaktır.

"Allah’ın yakınından kendisine kıyâmet gününe kadar cevap vere­meyecek kimseyi çağı­randan daha sa­pık kimdir? Oy­saki bunlar onla­rın çağrısının farkında değillerdir.“ (Ahqâf 46/5)

 

 

DEVAMI»»



*- Bu bölümdeki iddialar Mahmut USTAOSMANOĞLU (Mahmut Efendi) ve ekibi ile yaptığımız görüşmede ortaya atılmıştır.

[1]- Mahmut USTAOSMANOĞLU (Mahmut Efendi) başkanlığında bir heyet, Ruhu'l-Furkan Tefsiri, İstanbul 1992, c. II, s.82.

[2]- İsmail b. Muhammed el-Aclûnî, Keşf'ul-hafâ, Beyrut 1988/1408, c. I, s. 8.

[3]- İbn-i Kemal Paşa, el-Erbeûn, v. 360. Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi, 1694.

İbn-i Kemal, Yavuz Sultan Selim'in meşhur Şeyhülislamı'dır. 1469'da Tokat'ta doğmuş, 1534'te İstanbul'da ölmüştür. Peygamberimizle ara­sında 900 seneden fazla bir zaman varken hiçbir kaynak göster­meden ve anlamı da Kur'an'a taban tabana zıt olan bir sözü hadis olarak önümüze sürmesi kabul edilemez. İbn-i Kemal bu eserinde , kaynak gösterme yerine, bu sözün hadis olduğunu ispat için hiçbir dini dayanağı olmayan felsefi izahlara girmiştir. 

[4]- Ruhu'l-Furkan, c. II, s. 67.

[5]- Bu konu, "Olağan Dışı Yollarla Yardım" bölümünde incelenmiştir.

 
  Bugün 20 ziyaretçi bizimle..  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden