Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin, Allah'ın elçisi sıfatıyla söylediği sözlere, yaptığı işlere ve kabul ettiği davranışlara hadis denir.
MÜRİT- Dedin ki, tarikatlardaki yanlışları mütevâtir olmayan hadislere aykırı bulsak üzerinde bu kadar durmayız. Sen hadisi önemsemiyor musun?
BAYINDIR- Elbette önemsiyorum. Ama sahih de olsa her hadisin derecesi farklıdır. Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme ait olduğunda kuşku olmayan hadislere mütevâtir hadis denir. Ahmed Naim, bunların pek az olduğunu belirtir ve dört hadisin lafız ve anlam yönünden mütevâtir olduğunu ifade eder. Bu konuda farklı tespitler olmakla birlikte sayısının pek az olduğunda kuşku yoktur. Mütevâtir olmayan hadisler üzerinde az çok şüphe vardır. Bu şüphe ya senet yönünden ya anlam yönünden olur.
Bir hadisi Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemden bize kadar ulaştıran kişiler o hadisin senedini oluşturur. Senette yer alan kişilere ve onların ezberleme yeteneklerine güvenilebilmek gerekir.
Mezhepler hadisleri kendi usullerine göre değerlendirirler. Bakarsınız ki, aynı konuda mezheplerden biri bir hadise, diğeri başka bir hadise dayanmıştır. Üçüncüsü de bunlardan hiçbirini kabul etmemiştir. Zayıf bir hadis kabul edildiği halde sahih hadisin kabul edilmediği durumlar da olur.
Mesela Şafiî mezhebi, köpek tarafından yalanmış bir kabın, biri toprakla diğerleri de su ile olmak üzere yedi kere temizlenmesini şart koşar. Bu konuda dayandığı hadis şudur: "Birinizin kabını köpek yalarsa onu yedi kere yıkasın, bunlardan biri temiz toprakla olsun."
Hanbelî mezhebinin görüşü de aynıdır. O da aynı hadis-i şerife dayanır.
MÜRİT- Peki bu hadis sahih mi? Çünkü Hanefî mezhebine göre köpeğin yaladığı kabın üç kere yıkanması yeterlidir.
BAYINDIR- Hadis sahihtir. Altı sahih hadis kitabının (kütüb-i sitte'nin) tamamında vardır. Ayrıca Darîmî'de ve Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inin bir çok yerinde geçer. Hanefîler ile Mâlikîler de bu hadisin varlığını kabul ederler.
MÜRİT- Sahih hadis kitaplarının hemen hepsinde varsa Hanefîler neden o hadise uymamışlardır? Sahih hadise uymamak olur mu?
BAYINDIR- Evet, bu hadis sahihtir. Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem böyle bir söz söylemiştir ama bu konuda bir icma oluşmamıştır. Yani Peygamberimizle birlikte yaşamış Müslümanlar, köpek tarafından yalanmış bir kabın, biri toprakla diğerleri de su ile olmak üzere yedi kere temizlenmesi ile ilgili bir görüş ve uygulama birliği içinde olmamışlardır.
İşte bu, fıkıh bilginini düşündürmektedir. Acaba bu sözü Peygamberimiz hangi şartlarda söylemiştir. O şartlar hala devam ediyor mu? Daha sonra onun bu söze aykırı başka bir sözü veya davranışı olmuş mudur? Bu gibi şeyler doğru sonuca varmak isteyen fıkıh bilginine ter döktürür.
Köpeğin yaladığı kabın temizliği konusunda Hanefîlerin sözleri özetle şöyledir:
" Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Birinizin kabını köpek yalarsa onu yedi kere yıkasın, bunların biri temiz toprakla olsun." Bu, icma ile vacip olan bir durum değildir. İslam'ın ilk devirlerinde, insanların köpeklerle içli dışlı olmalarını ortadan kaldırmak içindir. Nitekim içki yasaklandığı zaman fıçıların kırılması emredilmiş ve içki içilen kaplardan bir şey içilmesi bile yasaklanmıştı. Onlar adetlerini terk edince Peygamberimiz de içkide olduğu gibi burada da yasağı kaldırmış olmalıdır. Bazı rivayetlerde geçen şu ifadeler bunu desteklemektedir: "...yedi kere yıkasın, bunların biri temiz toprakla olsun." bir diğerinde "...bunların sonuncusu temiz toprakla olsun." şeklindedir. Bir kısmında da "...sekizincisinde topraklayın" ifadesi vardır.
Biz bu durumda Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin şu sözüne dayanırız: "Bir kap, köpek yalamasından dolayı üç kere yıkanır."
Gözükmeyen necasetlerin su ile üç kere yıkanması temizlik için yeterlidir. Zaten necasetin bir kere yıkamakla temizlenmeyeceği açıktır. Burada belli bir necaset de yoktur. Köpek salyasının yıkanması hadisin emridir, yoksa onun necaset sayılması akılla anlaşılmaz. Bu, abdestsizliğin necaset sayılması gibidir. Abdestsizlik, organları bir kere yıkamakla gider. Nitekim Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem her organını birer kere yıkayarak abdest almış ve demiştir ki, "Bu, Allah'ın, onsuz namazı kabul etmeyeceği abdesttir" Bize göre köpek salyasını üç kere yıkamak da şart değildir, kaç kere yıkayacağı kişinin görüş ve kanaate bırakılır.
Hanefilerin dayandıkları hadis zayıftır. Ama prensiplerine uyduğu için onu tercih etmişlerdir.
MÜRİT- Çok ilginç.
BAYINDIR- Daha ilginci Malikîlerin görüşüdür. İmam Malik köpeğin yaladığı kabın yıkanmasını gerekli görmemiştir. Ona yukarıdaki hadis sorulduğu zaman demiştir ki; "Bu hadis gerçekten vardır, ama işin aslı nedir, bilemiyorum."
MÜRİT- Mâlikî mezhebi hem de hak mezheptir değil mi?
BAYINDIR- Elbette hak mezheptir. İşte bu noktanın anlaşılmasını istiyorum.
Allah Teâlâ'nın koruma altına aldığı ve Müslümanların tartışmadıkları tek metin Kur’an-ı Kerim’dir. Farz namazların vakitleri, rekatları ve nasıl kılınacağı gibi Allah'ın Elçisi'nin Kur'an kadar kuşku götürmez yollarla bize ulaşan uygulamaları da vardır. Bunlar üzerinde tartışma olmaz. Onlar da mütevâtirdir. Bu şekilde gelen helaller helâl, haramlar da haramdır. Bunlar bütün mezheplerde aynıdır. Mezhep farkı bunların dışındaki konularda olur.
MÜRİT- Yani onların dışındaki her şey tartışılabilir diyorsunuz.
BAYINDIR- Elbette. İşte bu, Müslümanlara geniş bir bilimsel hürriyet sağlar. Bu sınırları aşmayan her mezhep hak mezheptir. Köpeğin yaladığı kap konusunda da o sınırlar aşılmamıştır. Bu görüşler, ne Kur'an'a ne mütevâtir hadislere ne de icmaa aykırıdır.
Allahu Teâlâ şöyle buyurur:
"Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek eğittiğiniz av köpeklerinin tuttukları size helâl kılınmıştır. Onların sizin için tuttuklarını yiyin. Üzerine Allah'ın adını anın. Allah'tan sakının, çünkü Allah hesabı çabuk görür." (Maide 5/4)
Köpek, tuttuğu avı ısırır ve ona salyasını bulaştırır. Köpeğin ısırdığı yerin temizlenmesi emredilmediği için ayet, en uçta gözüken Maliki mezhebinin görüşüne haklılık vermektedir.
Zannederim bu örnek ne anlatmak istediğim konusunda bir fikir vermiştir.