ANASAYFA

FORUM

UNUTULMAYANLAR

ZİYARETCİLER

AİLE

SERBEST KÜRSÜ

MEZHEP

İSLAMİ KONULAR

KLİP / MUZİK

RESİMLER


   
  FECR - Kur`an iklimine özlem..
  6 - 12 iddialar
 

6- “Kim Beytullah’tan başka bir kabri, türbeyi veya şehitligi, yahut ta başka bir yeri tazim için tavaf ederse Allah’a şirk koşmuş olur” demeleri.

Tavaf :

1. Bir seyin çevresini dolaşma, kutsal bir yeri ziyaret etme.

2. İslâm dininde hac zamanı Kâbe’nin çevresini dolanma.

 

Tazim: Herhangi bir şeyi büyük saymak ve önemsemek.

Vehhabiler bu kavramlar çerçevesinde Kabe’ye yapılan tavafı öne sürerek, Kabe dışında yapılacak tüm ziyaretleri şirk sayarak yasak getirmişlerdir. Kavramları yapıldıkları amaçlar dışına taşımak suretiyle; Kabe tavafıyla özdeşleştirmeleri ve Kabe tavafıyla aynı şeymis olarak göstermeleri, gerçekleri yansıtmayan bir iddia olduğu gibi, bu gibi iddialarda bulunmakla güya kendilerini özellikli kimseler ve gerçek “Muvahhit”ler olarak gösterme gayretindedirler.

İslam dinini bilen ve inanan hiç kimse, bu kavramlar çerçevesinde Kabe dışında yaptığı hiçbir ziyareti Kabe ziyareti manasında almaz. Bir Mümin, mümin olan babasının mezarını veya vefat etmemişse kendisini ziyaret edip; kendisinden büyük sayıp sevgi ve saygı gösterebilir. Müminler, Peygambere büyük bir sevgi beslerler, onu kendilerinden büyük sayarlar, türbesini ziyaret edip görmek isterler, böyle bir durum kendisine kısmet olan müminler, Peygamberin türbesi etrafında sevgi ve saygıyla dolanırlar, bu ise kötülenecek bir durum değil övülecek bir durumdur. Bu konuda daha birçok örnek verilebilir. Bu kavramları esas alarak; bu kavramların Kabe dışındaki örneklerine bakacak olursak konuyu net bir şekilde görmek mümkündür. Böylece, Vehhabilerin kavramları haksız yere kullandıkları ve çarpıttıkları hemen görülür. Şöyle ki Kur’an’dan mealen:

 

- Bu budur! Her kim de Allah’ın şeâirine (alâmet, nisane) tâzimde bulunursa,

bilsin ki bu, kalplerin takvâsındandır. [22/32]

 

Bu ayetle ilgili olarak Kur’an’a bakıldığında Allah’ın, Kurbanlıkların ve kurban kesme olayının tâzim edilmesini emrettigini görmek mümkündür. Bunun yanında, Kabe Arafat, sefa ve Merve gibi kutsal yerlerinde tâzimi olayı vardır. Kurbanlık olayının tazimi islam’da övülen bir durum olurda, Peygamberi, takvalı Mümin kimseleri ve şehitleri tâzim edip, sevip saymak ve ziyaret etmek mi islam’a uygun olmamış hatta şirk olmuş olur. Bunu iddia edenler, Kur’an ögretisinden haberi olmayan ve Kur’an’a inanmamış olan kimselerdirler.

 

Tavaf olayıyla ilgili olarak ta, Kuran’dan mealen:

- Onlara (cennette) canlarının çektiginden meyve ve et verdik.

- Orada birbirleri ile kadeh çekişirler. Onda ne bir saçmalama vardır, ne de günaha sokma!

-Kendilerine mahsus ve sedefteki inci gibi hizmetçiler, onları tavaf ederler. [52/ 22 -24]

 

İslam dinine göre, hizmetçilerin efendilerini tavaf etmeleri uygun olur da, müminlerin, Peygamberin türbesini veya salih kimseleri tavaf etmeleri niçin uygun olmasın ki, uygundur ve bundan Allah rızası amaçlandıgından övülecek bir harekettir. Allah, iblise Adem’e secde etmesini emretti, bu secde olayıyla iblisten istenen Ademe ibadet etmesi değildi, Adem’i kendisinden büyük sayıp tazim etmesiydi. Bu iblisin nefsine ağır geldi ve Allah’a isyan etti, Allah’ta onu lanetledi.

 

Bu secde olayını birçok kimse, sanki iblisten, Ademe ibadet etmesi istenmiş gibi algılanmaktadır, İslam dininde Allah’tan başkasına ibadet olmaz, iblisten istenen sadece Adem’e secde yoluyla tazim yapmasıydı.  İslam dininde Allah’ın üstün kıldıgı kimselere tazim, övülen bir husustur. Şu var ki kimlerin üstün kılındığının, Kur’an’da belirtilen kimseler olması gereklidir. Hiç kimse kendi keyfine göre, Allah’ın üstün olduklarını bildirdiği kimseler dışındakilere, islam dini adına üstünlük atfedemez.  Aksi takdirde, insanların islam dinindeki konumları belirsiz bir çok kimseye islam dini adına türbe yapıp onlara taptıkları doğrudur. İşte islam dinine göre yasak olan bu gibi durumlardır. Görüldügü gibi Vehhabilerin bu konuda yapmış oldukları iddialar, birçok yönden Kur’an’a uymayan iddialardır.

 

7- “Falcılara, müneccimlere inanmak şirktir” demeleri.

 

Bu konuda doğruyu söylemektedirler, islam dinine göre, Fala; falcılara ve müneccimlere inanmak, böylece gaybı (bilinmeyeni) bilebilecegine inanan, Allah’a şirk koşmuş olur. Kur’an’dan mealen:

 

- De ki: “Göklerde ve yerde Allah’tan baska gaybı kimse bilmez”. Onlar ne zaman dirileceklerini de bilmezler.  [27/65]

 

8- Mevlid okunmasına karşı çıkmaları

 

Bilindigi gibi, Mevlid okunması, Peygamberin doğumuna sevinmek, kutlamak ve övmek için yapılan bir toplu kutlamadır. Peygamberin doğumuna sevinmek, Peygamberi övmek iyi bir şeydir de, Peygamberi övüyoruz diye islam dininde yeri olmayan bir sürü saçmalık sıralamak, Peygamberi övmek değildir.

 

Bu toplantılarda mevlit diye okudukları sözleri Kur’an’ın önüne geçirmek veya Kur’an’la aynı şeymis gibi kabul etmek islam dini açısından olacak şey degildir. Bizzat şahit olduğum bir olayda, mevlithanlardan biri,  bu mevlit Kuran’dır, Kuran’dan alınmadır diye takdim etti. İslam dinine karşı böylesine bir saçmalıgı sanırım, Ebu Cahil bile sarf etmemiştir. Peygamberi övmek isteyenler ona salavat getirsinler, Kur’an’da belirtilen hususiyetlerini anlatsınlar, doğru olan budur.

 

9- “Kendisi ile Allah arasına, kendisine tevekkül edecegi, onlara yalvaracagı ve onlardan yardım isteyecegi vasıtalar koyan kimse, küfre girmiştir” demeleri.

 

İslam dininde dua, doğrudan Allah’a yapılır. Kullar, birbirlerinin iyiligi için Allah’a dua edebilirler, Allah’ım falana rahmet et, ona şifa ver demek, islam dinine aykırı olan bir dua değildir.

Örnegin: cenaze namazı ölü için Allah’a yapılan bir duadır. Fakat duası beklenen şahsı, Allah’la kendisi arasında bir baskı vasıtası görmek, ona yalvarmak, ona adak adamak, islam dininde kabul edilmeyen ve kişiyi müşrik yapan davranışlardır. Hele, Allah’tan başkasına dua etmek, dua yoluyla ondan yardım beklemek, o kişiyi ilah edinmedir ve dolayısıyla şirktir. Kur’an’dan mealen:

- (Yâ Rabbi), Ancak sana ibadet eder, ancak senden yardım isteriz!  [1/5]

 

10- “Allah’ın kitabı ve Resûlünün sünnetinde bulunmayan bir şeyi (bidat)

ortaya koyan kimse mel’undur ve ortaya attıgı şey de reddedilir”demeleri.

 

Hiç kimse Allah’ın kitabı olan Kur’an’a aykırı ve onda temelini bulmayan her hangi bir şeyi islam dini adına ortaya koyamaz. Öyle bir şeye inanması ve iddia etmesi Kur’an’ı red etmesi; dolayısıyla islam dışı olması demektir. Sünnet konusuna gelince, Peygamber hiçbir zaman Kuran’a aykırı bir dini teblig yapmamıştır. Fakat kendileri de bir Sünni ekol olmaları itibariyle, peygambere mal etmek suretiyle,

sünnet diye neleri rivayet ettiklerini bu kitabın birinci cildinde uzun uzadıya örneklerle izah ettim. Dolayısıyla yapmış oldukları dini tehditleri bizzat kendileri işlemektedirler.

 

11- Nazar degmemesi için nazar boncugu tasımak, muska takınmak, ağaç, taş ve benzeri şeyleri kutlu saymak, Allah’tan başkası için kurban kesmek, Allah’tan başkası için adak adamak, belânın, hastalıgın yok olması için boncuk, ip, hamaylı ve benzeri şeyleri takınmak, yıldız falı ve

benzeri seylere inanmak, salih kişilere saygı gösterip onlardan dua yoluyla yardım dilemek, şirktir” demeleri.

 

Nazar değmemesi için, nazar boncugu taşımak gibi şeylere inanmak, muska takmak suretiyle muskanın kendisini koruyacagına inanmak şirktir.

Kurban yalnız Allah için kesileceginden, Allah’tan başkası için kurban kesmek şirktir. Allah’ın kutsal oldugunu bildirdigi, örnegin: Tuva vadisi ve Kabe gibi şeyler dışında herhangi bir şekilde, agaç ve benzeri şeyleri kutlu saymak şirktir, zira bir şeyi kutsal yapan Allah’tır, Allah’ın kutsal kılmadıgını hiç kimse kutsal sayamaz. Yani kısaca bu konuda iddia ettikleri, fal açmak ve Allah’tan başkasından dua yoluyla bir şey istemek dahil olmak üzere söyledikleri doğrudur.

 

12- “Beş vakit namazın cemaatle kılınması farzdır. Namazı terk eden kimse kafirdir ve onlar hakkında dinden çıkmış (mürtet) hükmü verilir” demeleri.

Beş vakit namaz cemaatle kılınabilecegi gibi yalnızda kılınabilir. Kur’an’dan mealen:

- Gündüzün iki tarafında ve gecenin yakın saatlerinde namaz kıl; çünkü iyilikler, kötülükleri uzaklaştırır. Bu, ibret alanlara bir ögüttür.  [11/114]

 

Ayet mealinde görüldügü gibi, namaz kılma emri tekildir, bundan da kişinin tek olarak, farz namazlar dahil olmak üzere namaz kılabilecegi anlaşılır. Cemaatle namaz konusunda ise Kur’an’dan mealen:

Namaz kılın, zekâtı verin, rükû edenlerle berâber rükû edin.  [2/43]

 

Böylece, tek veya cemaatle namaz kılmanın mümkün olduğunu görmek mümkündür. Cemaatle namaz kılmak iyidir, fakat farz olması Cuma namazıyla ilgili bir husustur; Cuma namazının cemaatle kılınması farzdır. Diğer namazlar, cemaat imkanına rağmen hem cemaatle, hem de fert olarak yalnız kılınabilirler.

 

Namazın terk edilmesi olayına gelince,  namazı terk eden Mümin degildir, zira namazı terk etmek Müminlerin vasıflarından değildir. Bu konuda, Kur’an’dan mealen:

- Felâha ulaştı o müminler,  [23/1]

- Ki onlar, namazlarında saygılıdırlar,  [23/2]

- Onlar namazlarını (vakitlerinde kılarak) korurlar.  [23/9]

 

Vehhabilerle ilgili olarak 13 ve 14 no.lu şıklardaki iddialara daha önce değindiğimden tekrarlamayacagım, şu kadarını söyleyeyim ki, bu iddialarıyla onlar açık bir şekilde Allah’ı Tecsim etmektedirler, yani cisim saymaktadırlar.

 

Allah’ı cisim saymak şirktir. Diger taraftan, Kütüb-i Sitte’deki ve Müsned’teki tüm rivayetleri kabul etmekle, Kur’an’dan uzak oldukları gibi, bu inançları dolayısıyla Kur’an’ın islam ögretisini de  red etmektedirler.

                                      ON İKİ İMAM MEZHEBİ>>>>>

 
 
  Bugün 154 ziyaretçi bizimle..  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden