KLASİK HADİS USULÜ İLE ALİ UMUÇ’UN USULÜNÜN KARŞILAŞTIRILMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA…
Araştırma konusu: ORUÇ
Araştırmanın amacı: Yüzyıllardan beri İslam toplumlarına hakim olan geleneksel islami anlayışın Kur’an merkezli olmayan çelişkili hadisler yüzünden tutarsızlıklar içinde yüzdüğünü ve bu hadisler konusunda mezhep imamlarının bile çelişkiler içinde kaldığını ispat etmektir. Araştırmamızın bir diğer amacıda hadislerin peygamber ve sahabeler adına fatura edilmiş olan rivayetler olduğunu ispat etmektir. Bunu ispat edip, bu tür rivayetlerin inanç konularında delil olamayacağını ve bu tür rivayetlerle Kur’an ayetinin anlamlarının çarpıtılamayacağını dost düşman herkese göstereceğiz. Bütün bunları yapmamızın nihai amacı; Müslümanların hurafe merkezli İslam anlayışından kurtarılıp, Kur’an merkezli İslam anlayışıyla tanışmasını sağlamaktır.
Araştırmamızın metodu:
1. Hurafe merkezli din anlayışının peygamberin sözleri sandığı hadislerin, peygamber ve sahabe adına fatura edilmiş çelişkili rivayetler olduğu ispatlanacaktır.
2. Kur’an merkezli din anlayışına göre oruçla ilgili ayetlerin tam metni verilecek ve bu ayetlerle Kur’an merkezli hadislerin uyuşması gösterilecek . Ama unutmamak lazımdır ki bu rivayetlerinde peygambere aidiyetini ne biz ne de bir başkası ispatlayamaz.
3. Kur’an merkezli din anlayışına göre, oruçla ilgili sorulması gereken muhtemel sorular ve cevapları verilecektir. Daha sonrada araştırmamızın sonucu açıklanacaktır.
ORUCUN HÜKÜMLERİNİN AÇIKLANDIĞI AYETLERİN TAM METİNLERİ
Bakara suresi 183. ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ {183}
Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi yazıldığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için sizde de farz kılındı.
Bakara suresi 184. ayet
أَيَّاماً مَّعْدُودَاتٍ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضاً أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ وَعَلَى الَّذِينَ يُطِيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ فَمَن تَطَوَّعَ خَيْراً فَهُوَ خَيْرٌ لَّهُ وَأَن تَصُومُواْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ {184}
O, sayılı günlerdir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca (güç) dayananlar bir yoksul doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendinedir. Oruç tutmanız, eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.
Bakara suresi 185. ayet
شَهْرُرَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَن كَانَ مَرِيضاً أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُواْ الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ اللّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ {185}
Ramazan ayı, içinde insanlara doğru yolu gösteren, doğru ile yanlışı birbirinden ayırıp açıklayan, bir rehber olmak üzere Kur’anın indirildiği aydır. Sizden kim o aya erişirse orucunu tutsun. Hasta olan veya seferde bulunan, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Sayıyı tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz.
Bakara suresi 186. ayet
وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ {186}
Kullarım sana benden sorarlarsa; şüphesiz ben yakınım. Bana dua edenin, dua ettiği zaman, duasına karşılık veririm. O halde onlar da benim davetime icabet etsinler ve bana inansınlar ki doğru yolda olsunlar.
Bakara suresi 187. ayet
أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَآئِكُمْ هُنَّ لِبَاسٌ لَّكُمْ وَأَنتُمْ لِبَاسٌ لَّهُنَّ عَلِمَ اللّهُ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَخْتانُونَ أَنفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنكُمْ فَالآنَ بَاشِرُوهُنَّ وَابْتَغُواْ مَا كَتَبَ اللّهُ لَكُمْ وَكُلُواْ وَاشْرَبُواْ حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الأَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الأَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَتِمُّواْ الصِّيَامَ إِلَى الَّليْلِ وَلاَ تُبَاشِرُوهُنَّ وَأَنتُمْ عَاكِفُونَ فِي الْمَسَاجِدِ تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ فَلاَ تَقْرَبُوهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ آيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ {187}
Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin örtünüz, sizde onların örtüsüsünüz. Allah nefsinize ihanet etmekte olduğunuzu biliyordu. Bu sebeple tevbenizi kabul edip sizi bağışladı; artık onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiğini dileyiniz. Fecr esnasındaki ufuktaki beyazlık; karanlıktan ayırt edilinceye kadar yiyin için sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde itikafa çekilmiş iken kadınlara (geceleri de) yaklaşmayın. İşte Allah, insanlara kötülüklerden korunmaları için ayetlerini böylece açıklar.
Sonraki sayfa»»