ANASAYFA

FORUM

UNUTULMAYANLAR

ZİYARETCİLER

AİLE

SERBEST KÜRSÜ

MEZHEP

İSLAMİ KONULAR

KLİP / MUZİK

RESİMLER


   
  FECR - Kur`an iklimine özlem..
  -KABİR HAYATI TARTIŞMALARI-
 

-KABİR HAYATI TARTIŞMALARI-

 Bülen Şahin Erdeğer


Kabir azabı var mı? Sorusu ilk duyulduğunda akla gelebilecek başka sorular vardır. Bu soruların başında “
tabi vardır bize bugüne kadar hep böyle öğretildi ne yapılmak isteniyor bu soruyla ?” gibi bir soru sorulabilir. Ya da “bu tür meseleler bize ne fayda sağlayacak? Olsa ne olur olmasa ne olur? “gibi samimi ama ihmalkar bir soruda sorulabilir.

 

Ancak birinci soruya verilecek cevap, hiç şüphesiz inanç ilkelerimizin kesin olmayan zanni rivayetlerle belirlenemeyeceği, gaybi konularda kulaktan dolma bilgilerle görüş sahibi olamayacağımızı belirtmek olacaktır. İkinci yaklaşıma ise bu tür Kur’an dışı inançlara gösterilecek müsamahanın insanların din anlayışlarındaki erozyonu ve bulanıklığı görmezlikten gelmek anlamına geldiğini söylemek yeterli olacaktır. Hayatımızın ve diğer dünya hayatımızın seyrini belirleyen yegane rehber Kur’an-ı Kerim olmalıdır. Ahiret inancımızı da şekillendiren temel kaynağımız Allah tarafından korunan Furkan olan Kur’an’dır... Öncelikle Dini algılama metodumuzu Rabbimizin istediği ve Son Rasul Sevgili peygamberimizin uyguladığı tarzda netleştirmeli ve bu usul birlikteliğinden sonra Sorulara cevap aramalıyız.

Apaçık olarak anlaşılsın diye bizlere gönderilen
( 2/75, 14/4, 43/3, 41/44) Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Hz. Peygamber (as)’ın Gaybı bilemeyeceğini (6/50) [[1]], Ancak Rabbimizin bildirdiği ve Kur’an’ında kayıtlı tuttuğu Gayb haberleri (Kıssalar, kıyamet anı, Cennet cehennem vs.) nin Rasul’e bildirildiği Kur’ani bir gerçektir. (bknz. Kur’an 72/25-27, 28/45-6, 12/3, 12/102-103, 21/45, 33/2) Rasul’ün ancak Kur’an’a tabi olduğunu da (Bknz. Kur’an 4/105, 46/9, 10/15, 43/43
) görmekteyiz.

GAYBİ KONULARDA ÖLÇÜ


İtikad, Allah’ın inanmamızı istediği esaslar bütünüdür. Müslümanlar için, hak dinin temelini bildiren tek kaynak ise, “
hakk’ul yakin” (kat’i, kesin bilgi) olan Kur’an’dır. İnsanlar için Allah katından indirilen Kur’an hem gaybi, hem dünyevi alanda bizlere itikadi ölçüler bildirir. Allah’ı birlemek, Resullerine, kitaplarına, meleklerine ve ahiret gününe inanmak, İslam itikadının esaslarını oluşturur. (2/177) İtikadi esaslar veya Tevhid inancı, mutlak gayb alanını da, müşahade alanını da kuşatır.

İtikadın gaybi alanı, Rabbimizin bildirdiği dışında, mutlak bilgisizliği içerir.
Zaten gayb, insan idraki ile algılanamayan ve bilgisine ulaşılamayan alandır. Müminler Rabbimizin Kur’an’la bildirdiği mutlak gayb haberlerine iman ederler. (2/3) Kur’an’ın insan sözü olmadığına, Allah katından bildirildiğine dair kesin itikadımız, Kur’an’da geçen gayb haberlerine olan imanımızı da oluşturur. O halde, mutlak Gayb konularında haktan hiç bir şey ifade etmeyen zanni bilgi ve yorumlardan (10/36
)[[2]] kaçınmalı, gaybla ilgili bilgilerimiz sadece Kur’an’la temellenmelidir.

Gaybi haberlere dayanan itikadımızın Kur’an’la sınırlandırılması, “
subut-i kat’i” (sabitliği kesin) bir kaynak muhkemliği sağlar. Kur’an’ın tümü subut-i kat’i iken Kur’an dışı hiçbir gayb haberi kesin sabitlik taşımaz. Gaybla ilgili hadis rivayetlerine gelince; bunların içerikleri bir yana; haber kesinliği itibariyle subut-i kat’ilik ölçüsüne ulaşamazlar. Ahad veya meşhur hadislerin hemen hemen hepsi sabit lafızlarla değil, mana üzere rivayet edilmişlerdir. Kesinliği sabit olmayan bir söz rivayetinin ise aktarılması, ifade kesinliği taşımaz.

Kur’an’da gaybi haberlerin değerlendirilmesinde dikkat edilecek en önemli husus, gaybi bilgi içeren ayetlerin kesinliği oluşudur.
Gayb alanında zan barındıran ve asla kesin olamayacak rivayetlerle itikad oluşturulamaz. Gayb haberlerde mahiyetini bilemeyeceğimiz konularda tartışmamamız gerekmektedir. Bu konuda Kur’an’la sabit olan Rasulullah’ın tavrını örnek almalıyız. (7/187)
[[3]]

Sahih hadis rivayetlerine dayanan gaybi bilgiler ise, ancak Kur’an’daki gayb haberlerinin bir tekrarı veya daha basitleştirilmiş bir anlatımı veya açıklaması olabilir. Zira Gayb’ın bilgisine muttali olan Rasulullah (as)’ın Kur’an dışı bir gayb haberini dinin temeli olarak bildirmesi düşünülemez. Bu bağlamda “kıyametin zamanı ve alametleri” “mehdinin zuhuru” “Kabir hayatı” gibi gaybi haberleri bildiren rivayetler Kur’a’ın kesin ayetleri göz önüne alındığında sahih olamazlar. Müminler inançlarını yakin, kesinlik temeli üzerine dayandırmalı, vehim ve zandan kaçınmalı, gaybın mutlak alanıyla ilgili felsefi ve kelami tartışmalara fırsat vermemelidirler.[[4]]

ZERDÜŞTLÜK’TE KABİR HAYATI İNANCI VAR MI?

Aryan mitolojisini incelerken, hemen nihai büyük hesaplaşmaya geçemeyiz. Bu mitolojide büyük hesaplaşmadan Yani kıyametten önce ferdi hesaplaşma durağı vardır. Birey olarak insanın, bilinen hayat sürecinin sona ermesi, diğer bir deyimle insanın ölümü ile başlayan ferdi hesaplaşma süreci, Aryan-Zerdüşt mitolojisinde değişik zaman dilimlerinde değişik şekillerde yorumlanmıştır.

Zerdüştlerde ölüm son değildir. Buna göre insanlar öldüklerinde, ruhlarının yeraltı ülkesine doğru "seyahati" başlar. Gitmek durumundaki bu ülke, "
ölümlü ilk insan" olan Yima'nın yönettiği yeraltı krallığıdır. Fakat ruhların bu krallığa seyahati hemen başlamadığı gibi kolay da değildir. İnsanın ruhu (Urvan-Avdenak. Urvan teni şekillendiren, onun belli bir şekle girmesini sağlayan ruhsal öğedir) ayrıştığı cesedin başından, üç gün boyunca ayrılmaz. Bu üç günlük süre ölünün aşağıya doğru seyahatinde hayati öneme sahiptir. Çünkü bu süre boyunca şeytani güçler tetikte beklemektedir. Bu savunmasız ruha saldırmak için fırsat kollamaktadır. Bunu önlemek için bütün iş, ölünün geride kalan yakınlarına düşmektedir. Onlar bu süre boyunca mezarı başında ağlaşır, dua ederler[[5]]

Görüldüğü üzere Kabir Hayatı inancı İran Coğrafyasında etkin olan Zerdüştlük inanışında mevcuttur.


[1] 6:50 De ki: "Size Allah'ın hazineleri elimdedir, demiyorum; gaybı da bilmiyorum; size, ben meleğim demiyorum, ben ancak bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Görenle görmeyen bir midir? Düşünmüyor musunuz?"

[2] 10:36 Onların çoğu zanna uyarlar; gerçekte ise zan, hakikat karşısında bir şey ifade etmez. Allah, yaptıklarını şüphesiz bilir.

 

[3] 7:187 Sana, kıyamet saatının ne zaman gelip çatacağını soruyorlar, de ki: "Onu ancak Rabbim bilir, onun vaktini, O'ndan başka belirtecek yoktur. Göklerin ve yerin, ağırlığını kaldıramayacağı o saat, sizlere ansızın gelecektir." Sen sanki öğrenmişsin gibi sana soruyorlar, de ki: "Onu bilmek ancak Allah'a mahsustur, ama insanların çoğu bu gerçeği bilmezler. "

 

[4] “İslami Kimlik: İlkeler ve Hareket” Toplu Çalışma , Ekin Yayınları 1996 İst. Sf. 54-57

[5] “Aryan Mitolojisi”, M. Siraç Bilgin,, sf. 93-94

 
  Bugün 74 ziyaretçi bizimle..  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden